Atina’daki Akropolis’in bir parçası olan ve 19. yüzyılda Yunanistan’dan kaçırılarak British Museum’da sergilenen Elgin Mermerleri hakkında ilginç bilgiler gün yüzüne çıktı. “Elgin Mermerleri” isminin hikayesi 1801 yılına kadar uzanıyor. Elgin Mermerleri adını ilk gündeme getiren kişi olarak İngiltere’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki büyükelçisi olan İskoçyalı Elgin Lordu Thomas Bruce kayıtlara geçiyor. Bruce, heykelleri Atina’dan Londra’ya götüren kişi olarak da biliniyor. Gizemli heykellerin İngiltere’ye nasıl kaçırıldığına dair gerçekler yıllar sonra Yunan arkeolog Tatiana Poulou tarafından ortaya çıkarıldı. Yunanistan’da yayınlanan Kathimerini gazetesine Elgin Mermerleri’nin kaçırılmasıyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını anlatan Poulou, şunları söyledi: “2014 yılında İskoçya’daki Elgin Kontlarının aile konutu olan Broomhall House’un arşivlerinde çalıştım. Elgin’in 7. Kontu Thomas Bruce ve ajanları arasındaki 500 mektubu içerir. “7 ciltlik arşiv kayıtlarını inceledim ve ilginç bilgilere ulaştım” diyor.
KOLYEDEN TANINDI
Poulou, Atina’daki arkeolojik alanların birleştirilmesiyle ilgili bir proje üzerinde çalışırken tesadüfen bölgede yapılan kazı sırasında çekilen fotoğrafları da incelediğini söylüyor. Sergilenen kalıntılar arasında kolye üzerindeki desene benzeyen parçanın British Museum’da sergilendiğini ve Elgin koleksiyonuna ait olduğunu fark etti. Poulou ayrıca Elgin arşivlerinin önde gelen otoritelerinden Dyfri Williams ile bir konferansta tanıştığını ve ona kolyenin fotoğraflarını gösterdiğini belirtiyor.
OSMANLI’DAN DEMAN İSTEDİ
İngiliz arşivlerinde çalışmak için gerekli özel izni alan Poulo, mektupları incelerken karşılaştığı şeyleri şöyle anlatıyor: “Ünlü Elgin heykellerinin Akropolis’ten kaçırılmasında nasıl bir yöntem izlendiğini anlamaya başladım. Elgin Kontu’nun konağı. Lusieri eserlerin kaçakçılığı faaliyetlerinden haberdardı.” odaktaki isim. Harflere göre Ekibinin kazı alanına girişi engellendiğinde Lusieri, Lord Elgin’den Osmanlı yetkililerinden ‘daha fazla zorluk yaşanmasını önleyecek şekilde yazılmış bir ferman’ almasını da istedi.
ELGİN’E SADIK KALDI
Poulou, Lord Elgin’in arkeolog casusu Lusieri hakkında şunları söylüyor: “Elgin’e o kadar sadakatle hizmet etti ki; Kendi hayatındaki tüm dramlara rağmen ölüm döşeğine kadar onun yanında kaldı. “Emirlere uyuyordu ama o olmasaydı Elgin koleksiyonunun kaldırılması asla gerçekleşemezdi.”
Poulou, Kathimerini ile yaptığı röportajda şunları söyledi: “Broomhall’da mektupları okurken ağladığım zamanlar oldu. Lusieri, Parthenon’a büyük zarar verdi. Bu, doğrudan ulusal kimliğimizle, ulusal bir anıtın yok edilmesiyle ve ulusal kimliğimizle ilgili bir meseledir. Tabii ki geri verilmesini talep ediyor.” Arkeologlar olarak konunun siyasetine karışmayabiliriz ama bu mektuplardan bazılarının geçerli bir argüman oluşturduğunu biliyoruz.Bilgisini de paylaşıyor.
HUKUKİ MÜCADELE
Anadolu topraklarından çeşitli şekillerde ele geçirilen pek çok eserin sergilendiği British Museum, hırsızlık haberlerinin ardından tepkilerin odağında yer alıyor. Yıllar önce çalınan eserler için Çin, Yunanistan ve Nijerya British Museum’a çağrı üstüne çağrı yaparken, Türkiye’de de ünlü müzeye karşı yıllardır hukuk mücadelesi sürüyor. Dünyanın dört bir yanından 8 milyondan fazla eserin yer aldığı müzede, Türkiye’den çalınan 5 bin yıllık eserler yer alıyor.